1-6 ARALIK 2009


İşte yılın son ayı geldi..Hala kar yağmadı Ankara'ya ama yılbaşı akşamından önce kar yağsın diye dua ediyoruz :)

Bu hafta izlediğimiz çocuk tiyatrosunun ismi "Küçük Bir Mucize" idi..Her zaman olduğu gibi yine 15 gün öncesinden aldığımız biletleri cebimize koyup doğruca Şinasi Tiyatro Salonu'na yol aldık. Biz artık tüm tiyatro ritüellerini öğrendikleri için kapıdaki görevliye biletlerimizi kestirdik. Sonra yerimize oturup oyunun başlama anonsunu bekledik heyecanla. Etrafdaki çocuklara bu oyunu daha önce defalarca izlediğimiz için bilgiler verdik. Oyunun şarkısını söyledik. Ve yine her zaman olduğu gibi oyun bittiğinde coşku ile alkışladık.Oyun 6-13 yaş arası çocuklar için tavsiye ediliyor ama biz ilk kez  3,5 yaşında iken izlemiş ve çok beğenmiştik bu oyunu. Ankara Devlet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu bu güzel çocuk oyunu ile ilgili tanıtım yazısında oyunun özeti; "Kelebeğin doğuşuyla ilkbahara uyanan zarkanatlıların bir yandan kendi aralarında yaşadıkları çekişmeler, bir yandan doğanın acımasızlığı karşısında verdikleri yaşam mücadelesi kukla ve mask tiyatrosuyla mercek altındadır." şeklinde anlatılmış. Bizim için ise, büyük masklar takan çalışkan karınca ordusu, 2 şirin arıcık, çapkın ve duygusal ağustos böceği, hırsız ama komik çekirge, kötü kalpli sivrisinek, dans eden çiçekler, güzeller güzeli bir kelebek ve hepsinden eğlenceli bir örümcek :) Oyun içinde verilen mesajları da çok beğeniyoruz :) 2 perdelik ve 1 saat 15 dakika süren oyunu boyunca hiç sıkılmadan keyifle izleyeceğinize eminiz.

Bu hafta yeni bir arkadaşımız oldu.. İsmi Mertcan.. 8 yaşında..Annesi ile Elif Teyze bize çok güzel yemekler hazırlamış..







Ellerine sağlık Elif Teyze..Biz de Mertcan ile keyifli oyunlar oynadık..

Bu hafta mini town'da yeni başlayan LAtin Dansları dersine katıldık.












Tam 1 saat süren dersin yarısında Zeynep sıkılıp çıktı.. Deniz'e ise 1 saat yetmedi :)

Yemek konusunda biraz tutucuyuz. Hala sebze yemeklerini yemiyoruz. Zeynep biraz yoğurt ve ayran seviyor..Bu aralar kaşarlı tost yemeyi öğrendik. Annemiz mutlu oldu :) Babanemiz bize nefis tavuklar ve köfteler pişiriyor.. Annanemiz ise içli köfte ve yumurcuk köfte yapıyor.. Makarna ve pilav ise favorimiz elbette..Bol bol taze sıkılmış portakal+nar suyu içiyoruz ve tabi ki mandalina+elma yiyoruz. Ama Muzaffer Dayımızının gönderdiği narlar bitti bile :)

Bu hafta uzun zamandır okula gitmediğimiz için görüşemediğimiz arkadaşlarımızla buluştuk.


















Duru-Zeynep-Güneş-Deniz dörtlüsü olarak Duru'ların evindeydik. Birlikte Duru'nun çam ağacını süsledik..

Çok sevdiğimiz arkadaşım Nazan'larda buluşma vardı bir akşam..


İpek-Deniz-Ozan-Zeynep-Nazan bir araya geldik. Çok güzel oyunlar oynadık..

Annemiz ve babamız hafta içi her gün işe gittikleri için haftada iki gün babanemiz ve dedemiz, haftada üç gün ise annanemiz bize geliyor. Onlar bizim her istediğimizi hemen yapıyorlar. İyi ki varlar :) Hatta annanemiz bazen geceleri de kalıyor. Bazen de Filika Teyzemiz de gece kalmaya geliyor..O zamanlar daha çok seviniyoruz :)

Bir akşam Defne arkadaşımız bize misafir oldu..Defne çok iyi bir jimnastikçi.. Bir sürü madalyası var.. Bize değişik hareketler gösterdi.. Burcu Ablamızın eşliğinde birlikte çok güzel bir akşam geçirdik..

Bu hafta Nevin Teyze'lere misafir olduk. Ahmet Talha-Zeynep-Efna-Deniz-Utku bir aradaydık.. Annelerimiz çok eski arkadaşlar.. Biz de birbirimizi çok ama çok seviyoruz :)

Bu ara Deniz çok değişik rüyalar görüyor. Bir sabah rüyasını şöyle anlattı..
"Rüyamda insanlar terslermiş. Yani ayakları havada duruyor ve elleri üzerinde yürüyorlar. Sporda yaptığımız gibi. Ama bu insanlar ters de giyinmişler. Yani pantolonu ellerine tişörtleri bacaklarına giymişler. Çok komik görünüyorlardı."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder